Aile Hukukunda Boşanma: Nedenler, Süreç ve Sonuçlar (Yargıtay Kararları Işığında)

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesidir ve Türk Medeni Kanunu (TMK) ile düzenlenir. Bu makalede, boşanma nedenleri, dava süreci ve boşanmanın sonuçları, Yargıtay kararlarından örneklerle birlikte incelenecektir.

Elbette, boşanma nedenlerini Yargıtay kararları ışığında daha açıklayıcı bir şekilde düzenleyelim. Yargıtay kararları, kanun maddelerinin yorumlanmasında ve uygulanmasında önemli bir rehberdir. Bu nedenle, boşanma nedenlerini incelerken Yargıtay'ın bu konudaki içtihatlarına değinmek, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

Boşanma Nedenleri (TMK m. 161-166) ve Yargıtay Kararları Işığında Açıklamaları:

1. Özel Boşanma Nedenleri:

  • Zina (TMK m. 161): Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken başka biriyle cinsel ilişkiye girmesidir. Zina, mutlak bir boşanma nedenidir ve ispatlandığında boşanmaya karar verilir. Yargıtay kararlarında, zinanın ispatı konusunda delillerin değerlendirilmesi büyük önem taşır. Örneğin, otel kayıtları, telefon mesajları, sosyal medya paylaşımları gibi deliller zinanın ispatında kullanılabilir. Yargıtay, zinanın gerçekleştiğine dair "kuvvetli emarelerin" bulunmasını yeterli görmemekte, "kesin delillerle" ispatlanmasını aramaktadır. Ancak, delillerin takdiri hakime aittir.

  • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK m. 162): Eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmesi (öldürmeye teşebbüs), ona karşı fiziksel şiddet uygulaması (darp, yaralama) veya ağır hakaretlerde bulunmasıdır. Yargıtay kararlarında, "pek kötü davranış" kavramı, eşin fiziksel veya ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkileyen davranışlar olarak yorumlanmaktadır. "Onur kırıcı davranış" ise, eşin toplum içindeki saygınlığını zedeleyen, küçük düşürücü davranışlardır. Örneğin, eşe sürekli olarak hakaret etmek, aşağılamak, ailesi önünde küçük düşürmek, cinsel tacizde bulunmak gibi davranışlar onur kırıcı davranış olarak kabul edilebilir. Yargıtay, bu tür davranışların evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi şartını aramaktadır.

  • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK m. 163): Eşlerden birinin yüz kızartıcı bir suç işlemesi (hırsızlık, dolandırıcılık, cinsel saldırı gibi) veya toplumun genel ahlak anlayışına aykırı bir şekilde yaşamasıdır. Yargıtay kararlarında, "haysiyetsiz hayat sürme" kavramı, eşin sürekli olarak alkol veya uyuşturucu kullanması, fuhuş yapması, kumar oynaması gibi davranışları içermektedir. Bu davranışların evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi ve diğer eş için ortak hayatı sürdürmeyi imkansızlaştırması gerekmektedir.

  • Terk (TMK m. 164): Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk etmesi ve en az altı ay boyunca geri dönmemesidir. Terk eden eşin diğer eş tarafından ihtar edilmiş olması da gereklidir. Yargıtay kararlarında, "haklı sebep" kavramı geniş yorumlanmaktadır. Örneğin, eşin şiddet uygulaması, sürekli hakaret etmesi, ortak konutu yaşanmaz hale getirmesi gibi durumlar terk için haklı sebep olarak kabul edilebilir. İhtar, noter aracılığıyla veya mahkeme kanalıyla yapılabilir.

  • Akıl Hastalığı (TMK m. 165): Eşlerden birinin akıl hastalığı nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi durumunda boşanmaya karar verilebilir. Ancak, bu hastalığın iyileşmesinin mümkün olmaması ve bu durumun resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi gerekmektedir. Yargıtay, akıl hastalığının evlilik birliğini sürekli ve etkili bir şekilde etkilemesi gerektiğini aramaktadır.

2. Genel Boşanma Nedeni (TMK m. 166):

  • Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (TMK m. 166/I-II): Bu, eşler arasında ortak hayatı sürdürmenin imkansız hale gelmesi durumudur. Yargıtay kararlarında, bu kavram geniş bir şekilde yorumlanmakta ve eşler arasındaki geçimsizliğin, güvensizlik duygusunun, şiddetli tartışmaların, ilgisizliğin, ekonomik sorunların, cinsel sorunların, aile büyüklerinin evliliğe müdahalesinin, eşlerden birinin diğerine karşı saygısız davranışlarda bulunmasının, ev işlerine yardımcı olmamasının, sürekli eleştirmesinin, kıskançlık krizlerinin, eşin ailesiyle ilgilenmemesinin, eşin ailesine kötü davranmasının, eşin sürekli yalan söylemesinin, eşin kumar oynamasının, eşin içki düşkünlüğünün, eşin sosyal medya bağımlılığının, eşin cimriliğinin, eşin savurganlığının, eşlerin birbirine karşı sevgi ve saygılarını kaybetmelerinin, eşlerin farklı yaşam tarzlarına sahip olmalarının ve daha birçok durumun evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabileceği kabul edilmektedir.

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 166. maddesi, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasını düzenler. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları, kusur kavramını ve bunun boşanma davasına etkisini önemli ölçüde belirler.

TMK 166/1:

"Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." 

Bu fıkra, genel boşanma nedenini ifade eder. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşler arasında ortak yaşamın çekilmez hale gelmesi anlamına gelir. Bu durumda, kusurlu olsun veya olmasın her iki eş de boşanma davası açabilir. Yani, kusurun kimde olduğu önemli olmaksızın, evlilik birliği temelinden sarsılmışsa boşanma gerçekleşebilir.

TMK 166/2:

"Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Şu kadar ki, bu itiraz hakkı, kötüniyetli kullanılıyorsa veya davalının kusuru davacınınkinden daha ağır ise, hakim tarafından reddedilir."

Bu fıkra, kusurun boşanma davasındaki rolünü daha detaylı bir şekilde açıklar. Eğer davayı açan eş (davacı), boşanmada daha ağır kusurlu ise, karşı taraf (davalı) bu duruma itiraz edebilir. Bu itiraz, davanın reddedilmesini sağlayabilir.

Ancak, bu itiraz hakkının iki istisnası vardır:

  • Kötüniyet: Eğer davalının itirazı kötüniyetli ise, yani sırf karşı tarafı zor durumda bırakmak veya intikam almak amacıyla yapılıyorsa, hakim bu itirazı reddeder.
  • Davalının Daha Ağır Kusuru: Eğer davalının kusuru, davacının kusurundan daha ağır ise, davalının itirazı hakim tarafından reddedilir. Bu durumda, daha ağır kusurlu olan tarafın itirazı, hakkaniyete aykırı olacağından dikkate alınmaz.

Kusurun Belirlenmesi:

Kusurun belirlenmesinde, tarafların evlilik birliği içindeki davranışları, tanık ifadeleri, deliller ve diğer kanıtlar dikkate alınır. Kusur, tam kusur, ağır kusur, eşit kusur veya kusursuzluk şeklinde değerlendirilebilir.

Kusurun Sonuçları:

Kusur, boşanma davasının sonuçlarını önemli ölçüde etkiler:

  • Nafaka: Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan kusursuz veya daha az kusurlu eşe ödenir. Ağır kusurlu eş, yoksulluk nafakası alamaz.
  • Tazminat: Maddi ve manevi tazminat, boşanmada kusuru bulunan tarafın kusursuz veya daha az kusurlu tarafa ödemesi gereken bir bedeldir.
  • Velayet: Çocuğun velayeti, çocuğun menfaatleri gözetilerek belirlenir. Kusur, velayet kararını etkileyebilir, ancak tek belirleyici faktör değildir.

Örnekler:

  • Eşlerden birinin zina yapması genellikle ağır kusur olarak kabul edilir. Zina yapan eş boşanma davası açsa bile, karşı tarafın itirazı haklı görülebilir.
  • Eşlerden birinin sürekli olarak diğerine hakaret etmesi veya şiddet uygulaması da ağır kusur olarak değerlendirilir.
  • Eşlerin her ikisinin de evlilik birliğinin gerekliliklerini yerine getirmemesi durumunda, eşit kusur söz konusu olabilir.

Özetle:

  • TMK 166/1, evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde her iki eşin de boşanma davası açabileceğini belirtir.
  • TMK 166/2, davacının daha ağır kusurlu olması durumunda davalının itiraz hakkını düzenler.
  • Kusur, boşanma davasının sonuçlarını (nafaka, tazminat vb.) etkiler.

Yargıtay Kararlarından Örnekler:

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararlarında, eşin sürekli olarak hakaret etmesi, aşağılaması, ailesi önünde küçük düşürmesi, cinsel tacizde bulunması gibi davranışlar "onur kırıcı davranış" olarak kabul edilmekte ve boşanma nedeni olarak değerlendirilmektedir.
  • Yargıtay kararlarında, eşin sürekli olarak alkol veya uyuşturucu kullanması, fuhuş yapması, kumar oynaması gibi davranışlar "haysiyetsiz hayat sürme" olarak kabul edilmekte ve boşanma nedeni olarak değerlendirilmektedir.
  • Yargıtay kararlarında, eşlerin birbirine karşı ilgisiz kalması, cinsel ilişki kurmaması, ev işlerine yardımcı olmaması, sürekli eleştirmesi, kıskançlık krizleri yaratması gibi davranışlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan davranışlar olarak kabul edilmektedir.
  • Boşanma Davası: Süreç, Nedenler ve Hukuki Sonuçları (Kanun Maddeleriyle Birlikte)

    Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesidir. Türk Hukuk Sistemi'nde boşanma, Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu makalede, boşanma davası süreci, boşanma nedenleri ve boşanmanın hukuki sonuçları, ilgili kanun maddelerine de değinilerek detaylı bir şekilde incelenecektir.

    Boşanma Nedenleri (TMK m. 161-166):

    TMK'da boşanma nedenleri genel ve özel boşanma nedenleri olarak ikiye ayrılır:

  • Özel Boşanma Nedenleri: Kanunda açıkça sayılan ve belirli olaylara dayanan boşanma nedenleridir.

    • Zina (TMK m. 161): Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken başka biriyle cinsel ilişkiye girmesidir. Zina, mutlak bir boşanma nedenidir.
    • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK m. 162): Eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmesi, ona karşı pek kötü davranışlarda bulunması veya onu onur kırıcı bir şekilde davranmasıdır.
    • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK m. 163): Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi ve haysiyetsiz bir hayat sürmesi, diğer eş için ortak hayatı çekilmez hale getiriyorsa boşanma nedeni olabilir.
    • Terk (TMK m. 164): Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk etmesi ve en az altı ay boyunca geri dönmemesidir. Terk eden eşin ihtar edilmiş olması da gereklidir.
    • Akıl Hastalığı (TMK m. 165): Eşlerden birinin akıl hastalığı nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi durumunda boşanmaya karar verilebilir. Ancak, bu hastalığın iyileşmesinin mümkün olmaması ve bu durumun resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi gerekmektedir.
  • Genel Boşanma Nedeni (TMK m. 166): Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Bu, eşler arasında ortak hayatı sürdürmenin imkansız hale gelmesi durumudur. Bu maddeye dayanarak boşanma kararı verilebilmesi için, kusurlu tarafın dahi boşanmayı istemesi ve diğer tarafın bu duruma itiraz etmemesi veya itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması gerekir.

  • Boşanma Davası Süreci:

    Boşanma davası, yetkili Aile Mahkemesi'ne yazılı bir dilekçe ile açılır. Dava dilekçesinde, boşanma nedenleri ve talepler (nafaka, tazminat, velayet vb.) açıkça belirtilmelidir. Boşanma davası süreci genel olarak şu aşamalardan oluşur:

  • Dava Dilekçesinin Verilmesi: Davacı, boşanma taleplerini içeren dilekçeyi mahkemeye sunar.
  • Dava Dilekçesinin Tebliği: Mahkeme, dava dilekçesini davalıya tebliğ eder.
  • Cevap Dilekçesi: Davalı, dava dilekçesine karşı cevaplarını içeren dilekçeyi mahkemeye sunar.
  • Ön İnceleme Duruşması: Mahkeme, tarafları dinler ve dava konularını belirler.
  • Tahkikat Aşaması: Deliller toplanır, tanıklar dinlenir ve gerekirse bilirkişi incelemesi yapılır.
  • Sözlü Yargılama: Taraflar son sözlerini söylerler.
  • Karar: Mahkeme, boşanmaya veya boşanmamaya karar verir.
  • Boşanmanın Hukuki Sonuçları:

    Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte aşağıdaki hukuki sonuçlar doğar:

  • Evlilik Birliği Sona Erer: Eşler arasındaki evlilik bağı tamamen ortadan kalkar.
  • Nafaka (TMK m. 175-177): Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eş, diğer eşten nafaka talep edebilir. Ayrıca, müşterek çocukların bakımı için de iştirak nafakasına hükmedilebilir.
  • Tazminat (TMK m. 174): Boşanmaya neden olan olaylarda kusuru bulunan taraf, diğer tarafa maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulabilir.
  • Velayet (TMK m. 336-349): Müşterek çocukların velayeti, mahkeme tarafından taraflardan birine veya her ikisine birden verilir. Velayet kararı verilirken çocuğun menfaatleri gözetilir.
  • Mal Paylaşımı (TMK m. 202-281): Eşler arasındaki mal rejimi sona erer ve mallar yasal hükümlere göre paylaşılır.
  • İlgili Kanun Maddeleri:

  • Özet Tablo:

  • Konu İlgili TMK Maddesi Açıklama
    Zina m. 161 Mutlak boşanma nedeni
    Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış m. 162 Mutlak boşanma nedeni
    Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme m. 163 Boşanma nedeni
    Terk m. 164 Boşanma nedeni
    Akıl Hastalığı m. 165 Boşanma nedeni
    Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması m. 166 Genel boşanma nedeni
    Nafaka m. 175-177 Boşanma sonucu yoksulluğa düşecek eşe ödenir
    Tazminat m. 174 Kusurlu tarafın diğer tarafa ödediği maddi/manevi tazminat
    Velayet m. 336-349 Çocukların bakımı ve temsili yetkisi
    Mal Rejimleri m. 202-281 Evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı

     

  • Önemli Notlar:

  • Boşanma davaları karmaşık hukuki süreçler içerebilir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki yardım almak hak kayıplarını önlemek açısından önemlidir.
  • Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye yerine geçmez. Her somut olayın kendine özgü özellikleri olabileceği için, bir avukata danışmanız önerilir.